Hayat bir imtihan..
Bu hayatta tamamen mutlu olmak, sıfır problemsiz yaşamak mümkün değil..
Çünkü hayat böyle bir şey değil..
Bu hayatta tamamen mutlu olmak, sıfır problemsiz yaşamak mümkün değil..
Çünkü hayat böyle bir şey değil..
Her anımız, her nefes alışımız bizim için bir imtihanken; ne mümkün 7 gün 24 saat sıkıntısız kalabilmek, % 100 mutlu olabilmek!
Hal böyle iken, hayata imtihan penceresinden baktığımız taktirde ancak gerçek huzura, sükunete ve mutluluğa kavuşabiliriz.
Hani derler ya herkesin bir derdi vardır ama kimse bilmez diye.. İşte öyle herkesin imtihanı ayrı ayrıdır. Kiminin eşinden, kiminin annesinden, babasından, kiminin çocuğundan, kiminin kayınvalidesinden, kiminin komşusundan, arkadaşından muhakkak bir imtihanı vardır. İmtihansız kul olmaz. Olsa peygamberler olurdu ki, onlar zaten en ağır imtihanları geçiren kullardı.
Bu nedenle başımıza gelen sıkıntılar karşısında hep bir sekine içinde bulunmalıyız. Feryansın etmemeli, niye ben, neden bu benim başıma geldi de başkalarına değil, bıktım!! gibi Allah korusun bizleri şirke dahi götürecek sözlerden kaçınmalıyız.
Bu hayatın sadece bir imtihandan ibaret olduğunu ve her an, her saniye bizi sıkıntıya sokacak olayların cereyan edebileceğini, bu olaylar karşısındaki tutum ve davranışlarımıza göre Allah katında değer bulacağımızı peşinen kabul edersek artık bazı sıkıntıların bizlere eskisi kadar ağır gelmeyeceğini göreceğiz.
Evet, bugüne dek olduğu gibi bundan sonra da bizi bekleyen büyüklü küçüklü imtihanlar olacak..
Sahabe efendilerimiz kendilerine bir sıkıntı, bir dert gelmediği zaman telaşlanmaya başlarlarmış. Allah katında değerimiz azalıyor mu diye.. Çünkü en ağır imtihanlar, Allah' ın en çok sevdiği kulları üzerinedir. Bizlerin de imtihanlar karşısında bu vakarla hareket etmesi gerekir. Allah kimseye taşıyamayacağından başka yük yüklemez.
Ağır yükler taşıyabilenler muhakkak daha dayanıklı, üzerinde Allah (C.C.)' ın yardımının olduğu kullardır.
Hayata imtihan gözlüklerinden bakabilmek dileğiyle...
İşte o zaman dertlenmediğinizi, kimseye derdinizi demediğinizi göreceksiniz...
"Biz mutlaka sizi biraz korku ile, biraz açlık ile, yahut mala, cana veya
ürünlere gelecek noksanlıkla deneriz. Sen sabredenleri müjdele!"
(Bakara, 2/155)
Asik masukundan gelene git dermi hic. Sundugu kadeh zehir olsa seve seve icer icer de doymaz. Keske hep ayni ruh hali ile kalsak dunyaya dalmadan hayatimiza hep sonsuzluk penceresinden bakabilsek. Ama o nefis o seytan yok mu iste... Kah ayagimizi kah aklimizi celiyorlar. Dosta dost olana dost olmak lazim. Lazim ki tokezledigimizde tutsun elimizden. Basimizi kaldirip menzili gostersin. Hos bu da nasip isi.. Allah istemezse sebepler var da olur yok da. Sanirim isin sirri niyette ve dua da.
YanıtlaSilBugünüme elhamdülillah..
YanıtlaSil