VÜCUTTAKİ DOĞAL HACAMATLAR
Doğum
yapan ve düzenli bir şekilde adet gören sağlıklı kadınların hacamata ihtiyacı
yoktur. Eskiden, sürekli savaşmak ve avlanmak durumunda olan sağlıklı erkekler
de hacamata muhtaç değildi. Çünkü çoğu zaman savaşlarda kan kaybeder ve sık sık
aç kalırlardı. Bugün de, çok oruç tutan, az yiyen ve yeterli miktarda çiğ meyve
ve sebze tüketen sağlıklı erkeklerin hacamata ihtiyacı yoktur.
Fakat
zamanımızın kadın ve erkeklerinin çoğunluğu tatlı, tuzlu, bol yağlı ve katkılı
hazır yemekleri karıştırarak, üstelik günde 3-4 öğün yedikleri için hacamata
büyük ihtiyaç duyarlar.
Hacamat
olmayanlar burun kanamasından, basur kanamasından, kadınlar ise aşırı adet
kanamasından korkmamalıdır. Bunlar doğal hacamattır ve kanı durdurmamak
gerekir,- bilhassa yüksek tansiyon sebebiyle başlayan burun kanamasını
durdurmak doğru değildir. Eski hekimler, bu gibi durumlarda, bayılma belirtisi
görene kadar hiçbir müdahalede bulunmamışlardır. Kalp atışları ve kan dolaşımı
yavaşladığı için, bayılmayla birlikte her tür kanama kendiliğinden durur.
Bugün
hazır gıda tüketen çocuklar arasında burun kanaması sık görülüyor. Bu
kanamalar, suni yemekler, az oruç tutmak, bağırsakların bozulması sebebiyle
kandaki zararlı maddelerin artmasından muzdarip olan vücudun, kendini savunma
yollarından biridir.
Vücut
temiz kanı asla dışarı atmaz. Kanamayla atılan kan muhakkak zehir içeren kirli
kandır. Genelde bu tür kanamalar hicrî ayın 13., 14., 15. (dolunay) günlerinde
veya 29., 30., 1. (yeniay) günlerinde olur. Bu günlerde ayın tesiri ile dünya
yüzeyi temizlenir: Yağmur yağar, şiddetli rüzgarlar hasta ve yaşlı ağaçları
devirir, tıpkı insan vücudunun atıkları attığı gibi denizler çöpleri sahile
atar. Bu günlerde hastalıklar şiddetlenir, kronik kanamalar çoğalır, kadınlar
adet görür, vs...
Vücut,
kronik olan rahim kanaması, basur ve burun kanamalarıyla kandaki zehir,
fazlalık ve zararlı maddelerden kendini temizler, kan fazlalığından kurtulur.
Bu kanamaları durdurmaya çalışmak sağlığa zarar verir. Kanamayla atılmayan
fazlalıklar ve zehirli maddeler vücutta toplanır ve menenjit, orta kulak ve iç
kulak iltihaplanması gibi iltihaplı hastalıklara, anjin, eklem ve kas
romatizması, iltihaplı böbrek hastalıkları, paraproktit ve kalp hastalıkları,
hatta verem, sedef, vitiligo, kanser ve cüzzama sebep olabilir. Her ay 100-150 gr. hatta özel durumlarda
250-300 gr. kan kaybı zararlı değil, faydalıdır.
HACAMAT (KUPA TERAPİSİ) NEDİR?
Hacamat,
tıkanıklık ve en fazla zararlı maddenin toplandığı belli bölgelerdeki ince
damar ve kılcal damarlardan kan alınmasıdır. Büyük damarlardan kan aldırmak da
faydalıdır. Mesela, sağ dirseğin toplardamarından kan alınırsa, karaciğer, sol
dirseğin toplardamarından alınırsa, dalak hastalıklarına çok iyi gelir.
Hacamat
deri altındaki birikmiş, damarda dolaşmayan, atıl kalmış, vücuda zararlı ve
biriktiği noktada ilgili organa zarar veren kirli kanın vücuttan dışarıya
atılması işlemidir. Damardan kan verme işlemi ile farklıdır. Kan verme
işleminde vücudun kullandığı açık renkli temiz kan gider. Hacamatla alınan kan;
pıhtılaşmış jöle kıvamında, özelliğini tamamen yitirmiş, toksik maddeler içeren
ve damarda dolaşmayan vücudun artık kullanmadığı kandır.
Hacamat
tedavisinin temel prensibi, uygun noktalardan pıhtılar ve toksik maddeler
vakumlanarak; kılcal damarlardaki tıkanıklıkları açma ve kirli kanın
temizlenmesi işlemidir. Bu şekilde o bölgedeki organlara kan akışı düzenlenerek
organın hastalığının düzelmesinde etkili olacak temiz ve düzenli kan dolaşımı
sağlanmış olur. Hacamat çok hızlı tesir gösterir, çok etkilidir ve hiç bir yan
etkisi yoktur.
“Hacamat;
Peygamber Efendimizin (SAV) zamanında da
kullanılan tıbbi metodlardan biridir. Efendimiz (SAV) bizzat kendisi hacamat
yaptırmış ve birçok hadisi şeriflerin de de hacamat yaptırmayı teşvik etmiştir.
Hacamatı o dönemde uygulanan en iyi tedavi metotları arasında sayan (Buhari,
Tıp, 13; Müslim, Müsâkat, 62, 63) Resul-i Ekrem’in ve ashabının genel olarak
ağrıya ve baş ağrısına karşı (Buhari, Tıp, 15; Ebu Dâvûd, Tıp, 3) baş, omuz,
boyun damarları, kalça ve ayağın üstünden hacamat yaptırdığı (Buhari, Tıp, 14,
15; Ebû Dâvûd, Menâsik, 35, Tıp, 4. 5; Tirmizî, Tıp, 12; İbn Mâce, Tıp, 21),
hacamatın akla ve hafızaya kuvvet verdiğini söylediği (İbn Mâce, Tıp, 22) hadislerde
belirtilmektedir.
Maalesef,
ülkemizde hacamat yıllarca horlanmış, aşağılanmış, yasaklanmış, sonunda bu
meslekler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Oysaki Amerika ve
Avrupa'da bu tıbbi metodlar üzerine araştırmalar yapılmaktadır ve bu geleneksel
uygulamalar "modern tıbbın yeni uygulamaları" olarak anavatanına geri
dönmek üzeredir.
Hacamatı
yasaklamanın yüzeysel sebeplerinden biri "bulaşıcı hastalıkların
çoğalması" korkusudur. Halbuki bu
metod kusursuz ve mükemmel bir metoddur. Hastalığın bulaşmasına da imkan yoktur,
çünkü kan dışarı sızarken, bulaşıcı mikroplar hiçbir şekilde içeri giremez.
Neşter veya kavanozda bulaşıcı veya zehirleyici madde olsa ve vücuda girmeye
çalışsa bile kan onu dışarı atar. Hacamat bittikten sonra kesiklere dokunmadan,
kanın durmasını ve kurumasını beklemek gerekir. Kanı silmeye, kesiklere
antiseptik kullanmaya, merhem sürmeye veya bantlamaya gerek yoktur. Çünkü taze
kesikler için kandan daha iyi yara temizleyici, kapatıcı, enfeksiyondan koruyucu
ve iyileştirici bir şey yoktur.
HACAMATIN
(KUPA TERAPİSİNİN) FAYDALARI NELERDİR?
·
Metabolizmayı düzenleyerek bağışıklık
sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır ve hastalıkları önler.
·
Hacamatla, kılcal damarlardaki tıkanıklıklar
açılır.
·
Kandaki ve dokulardaki gaz ve toksinlerin
hacamatla atılması, hacamat yapılan bölgeye bağlı damarlardaki kan akımını
canlandırır. Hacamat, dokuların beslenmesi ve oksijenlenmesini arttırır,
sertlikleri ve ödemleri çözer.
·
Kırmızı kan hücrelerini (alyuvarları) büyüten
kanı katılaştıran, dolaşımı bozan fazla asitleri hacamatla vücuttan dışarı
atabiliriz.
·
Hacamat kan üretimiyle görevli organları
(kemik iliği, karaciğer, dalak) uyarır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir,
vücuda direnç kazandırır, ağrıları giderir, hastalıkları önler.
·
Beyin fonksiyonlarını canlandırır.
·
Baştan hacamat olmak; delilik, cüz zam, gece
körlüğü, alaca, baş ağrısı, diş, göz, kulak gibi hastalıklara ve daha birçok
hastalığa şifadır.
·
Kansızlık, bel tutulması, eklem ağrıları, baş
ağrıları, bel, boyun fıtığına ve kireçlenmesine bağlı ağrılar, dalak, karaciğer
hastalıkları, enfeksiyonlar, sinirsel, psikolojik ve her tür hastalığın
tedavisinde, iç kanamayı durdurmada büyük yardımcıdır.
·
Hacamat kanserden kısırlığa kadar birçok
hastalığa karşı hem koruyucu hem de tedavi edici özelliğe sahiptir.
·
Ağrıları giderir.
·
Göze canlılık verir, gözün görme kabiliyetini
artırır.
·
Başından hacamat olan bir insan bunu hemen
fark eder. Çünkü hacamatın etkisi hemen zuhur eder.
·
Unutkanlık ve dikkat eksikliği olanlar;
okuduğunu zor anlayanlar için kafadan hacamat çok faydalıdır.
·
Hacamat ezber kuvvetini artırır.
·
Hacamat yaptıranlar daha az hastalıklara
yakalanır, daha sağlıklı ve daha dinç görünüme sahip olurlar.
·
Vücuda canlılık ve enerji verdiğinden dolayı
cilt ve vücut daha genç görünür.
·
Değişik nedenlerden dolayı vücudun belli
noktalarında biriken toksinler dışarı alındığında vücudun bio-elektrik enerjisi
ve aurası yoğunlaşır. Buda daha az uyku ve daha dinç yaşam demektir.
·
Akciğer tarafından yeterince temizlenemeyen
kan zamanla daha koyu hal alır, kılcal damarları tıkamaya neden olur. Hacamatla
bu toksik maddeler arındırılarak organlar daha düzenli çalışmaya başlar.
·
Tansiyon, Migren, bel fıtığı, pisikolojik
hastalıklar, depresyon, düşük yaşam enerjisi eklem ve romatizma ağrıları için
bir çok ilaçtan daha tesirli olup ilaçlar gibi hiç bir yan etkisi de yoktur.
·
Depresyona maruz, psikolojik rahatsızlıkları
olanlar, histeri, uykusuzluk, ankesiyete, ilaç bağımlılarını hacamatla
başarıyla tedavi etmek mümkündür. (Detaylı bilgi için tıklayınız)
·
Hacamat yaptıranların analitik düşünme
yetenekleri artar, hızlı ve doğru karar alma yetenekleri gelişir.
·
Sağ ve sol beyin lobları daha etkin ve
dengeli kullanılmaya başlanır.
·
Çocuklarda ve gençlerde hacamat daha dengeli
bir ergenlik, geçirmelerine yardımcı olur.
·
Lenfatik sistemi harekete geçirir.
·
Daha hacamat yaptırmaya başlar başlamaz beyin
ağrı kesici etkiye sahip endorfin salgılamaya başlar.
·
Ağrı eşiği düşük olanlar için çok faydalıdır.
·
Düzenli Hacamat yaptıranlar kolay grip ve
soğuk algınlığına yakalanmaz.
·
Yüksek kan basıncını düşürücü ve dolaşımı
düzenleyici etkisi vardır. Deri üzerinde atıl durumda ki kan ve damarları
çevresindeki pleksus lifleri uyarılmak sureti ile ve tıkanıklığa sebebiyet
veren jöle kıvamındaki damarda dolaşmayan atıl maddelerin temizlenmesi ile
dolaşımı düzenleyici etkisi vardır.
·
Hipofiz bezini uyarmak sureti ile yapılan
hacamat görevi hormonların salgılamasını kontrol eden bu bezeyi daha etkin hale
getirir. Aşırı kilo başta olmak üzere bir çok hormonlarla alakalı konularda çok
tesirlidir.
·
Şeytanın vesveselerine karşı kalbin
arkasından yapılan hacamat çok faydalıdır.
·
50 senelik kökleşmiş büyünün hacamatla
kaldırıldığı rivayeti vardır.
·
Çift uzuvlarda hacamat faydalıdır. (İki diz,
iki ayak gibi…)
·
Beyin fonksiyonlarını canlandırır Sağ ve sol
beyin lobları daha etkin ve dengeli kullanılmaya başlanır.
·
Hacamat yaptıran kişiler zamanla iç
dünyalarında kendileri ve yaradanla barışık, çevresi sosyal, arkadaşları
tarafından aranan birisi haline gelir. Bunun nedeni kaygı ve endişelerden
arınmış herkes çevresine enerji ve huzur yayar.
·
Pozitif enerji de denilen dengeli, sukunet
hali olur.
·
Diş eti çürümeleri, diş çürümesi, ağız kokusu
ve diş eti hastalıkları düzenli hacamat yaptıranlarda olmaz!
HACAMAT NE ZAMAN YAPTIRILIR?
Hacamat
iki türlü amaç için yapılır:
1- Hastalıklardan
Korunma (Proaktif/ Önleyici)
2- Hastalıkların
Tedavisi (Tedavi amaçlı olduğu zaman, mevsim ve ayın günleri
gözetilmez, ancak haftanın günleri gözetilmeye çalışılır.)
Hacamat tedavi
amaçlı olduğu zaman mevsim
ve ayın günleri gözetilmeden her
zaman yaptırılabilir, ancak haftanın günleri gözetilmeye çalışılır.
Hastalıklardan korunma amaçlı olduğu
zaman; Sünnet ve en şifalı olan hacamat
ise havalar ısınmaya başladığı ve sıcaklar bastırdığı zaman ilkbaharın sonu
ve yazın başında (kiraz çıktığı zaman) Mayıs-Haziran aylarında
daha sonra ise sonbahar Eylül aylarında yaptırılandır. “Sıcak şiddetlendiği zaman
hacamat ile yardım isteyin” Hadis-i Şerif”
Hacamat Hicri ayın 15 inden sonra yapılır. Hacamat için en uygun zaman dilimi hicrî ayların 17., 19., 21. ve 23. günlerinin Pazartesi ve Perşembe günlerine denk gelen günleridir.
Çünkü
bu dönemde ayın durumundan dolayı vücuttaki tüm hayati kuvvetler harekete
geçer ve tüm zararlı maddeler baş kaldırır. Bu zararlı maddeler hacamat ile
vücuttan atılacağından bu günlerde hacamat olmak diğer günlerden çok çok daha
şifalıdır. Ay ‘ın çekim kuvveti sadece med ve cezir (gel-git) hadisesi ile
sulara değil; aynı zamanda insanlara, hayvanlara, ağaçlara, toprağa hatta
madenlere dahi tesir etmektedir. Bu nedenle Peygamber Efendimiz de bu günlerde
hacamat olunmasını tavsiye etmiştir.
Hacamat
günlerinin en hayırlısı Pazartesi, Salı
ve Perşembe günleridir. Pazar günü hacamat olmak bazı hadislerde tavsiye
edilmiş bazı hadislerde ise teşvik edilmiştir. En doğrusunu Allah bilir. Bu
nedenle zorunlu olmadıkça hacamat için Pazartesi,
Salı ve Perşembe günleri tercih edilmelidir.
Çarşamba, Cuma, Cumartesi günleri
KESİNLİKLE HACAMAT OLMAMALIDIR.
Hadis-i
Şeriflerde şöyle buyurulmuştur:
“Kim Çarşamba veya Cumartesi günü hacamat
olurda bedeninde alaca hastalığı görürse, sadece kendini kınasın. Cuma günü bir
saat vardır, kim o saatte hacamat olursa mutlaka ölür. Cuma, Cumartesi,
günleri hacamat olmaktan kaçının. Çarşamba veya Cumartesi günü hacamat olup da
bir hastalığa yakalanan, kendinden başkasını suçlamasın! [Ebu Davud]
Bir
rivayete göre ise: Hadis âlimlerinden biri, cumartesi kan aldırdı. Baras
hastalığına yakalandı. Doktorlar bir çare bulamadılar.O zat, Allahü teâlâya
yalvardı, ağladı, secdeye kapanıp, Rabbine sığındı. Secdede iken
uyudu.Resulullahı rüyada görüp hastalığını arz etti. Peygamber efendimiz, “Bu
husustaki hadisimi işitmedin mi?” buyurdu.İşittim ama, sıhhatinde şüphe ettim,
mevzu [uydurma] olabilir dedim. (Benden bildirilen ve hadis denilen bir sözde
niçin ihtiyatlı olmadın?) buyurup, mübarek elini, yaralara sürdü.O zat
uyanınca, hastalığından eser kalmadığını gördü. Bir daha da hadis-i şerifleri
mevzu sanmakta ihtiyatlı hareket etti. (Şir’a)
Hacamatın Saati
Hacamat güneş
doğduktan hemen sonra yapılabildiği gibi öğlen kerahet vaktine kadar
da yapılabilir, bu mümkün olmazsa öğlen ve ikindi arası yapılması
uygundur. Saat olarak en iyi zaman ise güneşin doğuşundan sonraki 2. ve 3.
saatlerdir.
Daha
sonraki vakitlerde de hacamat yapılabilir. Bazı sahabe efendilerimizin gece
hacamat yaptırdıkları rivayet edilmektedir. Hacamatta önemli olan vücudun
dinlenmiş olmasıdır.
Hacamat Hangi sıklıkta
Yaptırılır?
Yılda 2 defa ila 4 defa
hacamat yaptırmak en uygun olan aralıktır!!!
Eğer
hastalık tedavisi için belli sinir gruplarını uyarma amaçlı seanslar
yapılıyorsa sadece hastalık tedavisi süresince ayda 1 kez geçmemek koşulu ile
olabilir. Bu şekilde ayda 1 aralıkla 7 seans yani 7 aydan uzun olmamalı sonra
yavaş yavaş hacamat aralığı 2 ay sonra 3 ay gibi uzatılmalıdır.
HACAMAT (KUPA TERAPİSİ) NASIL
YAPILIR?
·
Hacamattan önce
haccam ve hacamat olacak kişi mutlaka abdestli olmalıdır.
·
Hacamat yapılacak
kişinin oturma pozisyonu kan dolaşımı en rahat olacak şekilde rahat
oturmalıdır. Çok zaruri olmadıkça yatarak hacamat yaptırılmaz.
Bu çok önemlidr.
·
Hacamat yapılmasına
karar verilen kısımlar öncelikle temizlenir. Hacamat'da hijyen ve temizlik çok
önemlidir.
·
Daha sonra ihtiyaca
göre hacamat yapılacak bölgelere masaj yapılabilir.
.
Kupalar/ bardaklar
hacamat yapılacak bölgelere tutturulur. Eskiden bu işlem için boynuz
kullanılırmış. Fakat günümüzde bu işlem vakumlu kupa setleri veya bardak
kullanılarak 2 türlü yapılmaktadır. Bardak (ateşle tutturma) ile yapılan
hacamat ateşin etkisinden dolayı vakumlu kupaya göre çok daha
faydalıdır.
·
Kupa veya bardaklar
3-5 dakika kadar hacamat uygulanacak bölgeye vakumlanır.
·
Hacamat
kupalarının yeteri kadar beklemesi sonucunda kupa altı iyice uyuşur ve kupalar
çıkarılarak ince ince jilet/neşter/bistrü ile 0.5cm uzunluğunda, 1-2 mm arası
derinlikte kesikler atılır.
·
Kupalar tekrar
çizik atılan yerlere takılır böylece vücuda zarar veren fazla ve pis kanlar o
kupa içinde toplanır.
·
3-5 dk.a
beklenir böylece vücuda zarar veren fazla ve pis kanlar o kupada
toplanır. Emici gücün etkisi oluşturulur ve kirli kan vücuttan çıkarılır.
·
Kupalar tekrar
tekrar vakumlanır ve kan doldukça boşaltılır.Bu işlem açık renkli kan gelene
kadar 3-5 defa tekrarlanır. Fakat kan gelmesi durmuş ise tekrara gerek yoktur.
·
Kan alma işlemi
bitince hacamat yapılan bölgeler pamuklu bez ile kapatılır.
·
Bu yöntem vücudun
değişik yerlerine uygulanılmaktadır.
·
Atılan bu çizikler
1 günde iyileşir, atardamar veya kılcal damarlara asla zarar vermez. Genelde
kesiklerin izi kalmaz fakat nadir de olsa bazı kişilerde izler kalabilmektedir.
·
Hacamat bittikten sonra kesiklere dokunmamak
ve kanı silmemek gerekir.
·
Ancak kan durduktan ve kesikler üzerinde
kabuklar oluştuktan sonra yaraları kuru gazlı bezle bantlamak mümkündür.
·
Ayrıca, kesikler üzerinde oluşan kabuklar
silinmez ve enfeksiyona yol açmamak için hacamattan sonra 24 saat duş ve banyo
yapılmaz.
·
Hacamat anında boş konuşulmaz,
televizyona bakılmaz, şarkı dinlenmez; hacamat olan kişi ve haccam tarafından sürekli
Ayet-el Kürsi okunur ve salavat çekilir.
HACAMATTAN ÖNCE DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER
“Hacamat şartlarına uyulduğu taktirde şifa; uyulmadığı taktirde ise
insana dert getirir.”
Hacamat
yaptırmadan önce ve yaptırdıktan sonra aşağıdaki tavsiyelere uyulursa Allah'ın
izni ile hacamatın etkisi ve faydası daha fazla olur.
·
En
iyi hacamat hastalanmadan önce yapılan hacamattır. Akut
hastalıklarda ise ya hastalığın başlangıcında veya şiddeti azalmaya ve ateş
inmeye başladığı zaman hacamat yapılır. Kronik hazımsızlıktan şikayetçi lanlar
önce hazmı düzeltir, sonra hacamat yaptırırlar. Kişi ilk defa hacamat
yaptıracaksa, banyodan hemen sonra yapılmaz, iki saat beklemek gerekir. Fakat kanı koyu ve yapışkan olanlara hacamat,
banyodan hemen sonra yapılır.
·
Hacamattan 1 ay
önce kiraz yememek hacamatın etkisini artırır. Kiraz kanı sulandırdığı için
hacamattan önce kiraz yenmesi halinde vücuttan atılan kirlilik miktarı az olacaktır.
·
En az 1 gün önceden
kan sulandırıcı ilaç ve limon tüketilmemelidir. Limonda kanı sulandırır.
·
En az 2 saat
(mümkünse 6 saat) öncesinde bir şey yememiş olmak gerekir. Hacamat aç karna
yapılır.
·
Eğer rahat
tutulabiliyorsa oruçlu olmak iyidir ve hacamatta faydayı artırır. Peygamber
Efendimizin oruçlu iken de hacamat yaptırdığına dair rivayetler vardır.
·
Hacamattan 2 saat
önce "gerçek" bal ile yapılmış bal şerbeti içilebilir.
·
Hacamattan önceki
gece uykusunu almış ve dinlenmiş olmak hacamatın faydasını daha çok hissetmek
açısından iyidir.
·
Hacamattan önce
vucudu aşırı yoracak ve halsiz bırakacak ağır işlerden kaçınmak gerekir
·
Bir gün öncesi ve
sonrası cima yapılmaz.
·
Şeker, kansızlık,
hemofili gibi bilinen bir hastalık varsa mutlaka haccam bilgilendirilmelidir
·
Hacamat sırasında boş şeyler konuşmayıp
Allah'tan şifa istemek ve kişinin ezberden bildiği kadarı ile kuran okuması çok
iyidir.
·
Hacamat, yanık,
egzama, varis yarası ve diğer yaraların, benlerin, vitiligonun üzerine
yapılmaz.
HACAMATTAN SONRA DİKKAT
EDİLMESİ GEREKENLER
·
Hacamattan sonraki
3 gün boyunca yağlı ve hayvansal gıdalar (et,süt ve süt ürünleri) tüketilmez.
·
Ekşi, Tuzlu ve
acılı gıdalar tüketilmemeli(Turşu vs.gibi).
·
Bir gün öncesi ve
sonrası cima yapılmaz.
·
Beden istirahat
ettirilecek, sıcak banyo yapılmayacak. ( gereklilik halinde ılıksu ile
yapılabilir )
·
Hacamattan hemen sonra uyunmayacak,
en az 3-4 saat sonra uyunabilir.
·
Hacamat olan kimse
o gün fazla su içmez.
VÜCUTTA HACAMAT YAPILAN NOKTALAR
Hacamatta en faydalı
noktalar:
1- En
faydalı yer Kâhildir (İki kürek arasının 10 cm üstü).
2- Sonra
Ehdeayn (2 kulak arkası).
3- Sonra
kalbin arkasıdır (Şeytanın vesveselerine karşı kalbin
arkasından yapılan hacamat çok faydalıdır.)
·
Ense çukurunun altı (boyun): Göz ve göz
kapağı hastalıklarına (arpacık, göz kapağı ağrıları ve ödemi), ağız kokusuna,
diş ve diş eti hastalıklarına, tiroid ve lenf bezi hastalıklarına,
·
Kulak altı ve biraz arkası: Kulak, burun,
boğaz ve göz hastalıklarına, ön dişler ve köpek dişlerine, baş ağrılarına,
karaciğer ve safra kesesi sancılarına, baş titremesine
·
Omuzlar: Akciğer hastalıkları ve yüksek
tansiyon, baş ağrısı ve baş dönmesi, kepek, saç dökülmesi, boyun kireçlenmesi
ve fıtığı, kol-omuz ağrıları, hormon dengesizliğine,
·
Kürek kemikleri arası (tam ortaya değil,
biraz yukarı): Akciğerler, kalp, pankreas ve safra kesesi hastalıklarına
·
Kürek kemikleri altı: Bel ağrısına ve bel
fıtığına, karın ağrısına, mide ve karaciğer hastalıklarına
·
Bel: İdrar tutamama, bel ağrısı ve fıtık,
böbrek ve kadın-erkek hastalıklarına
·
Kuyruk sokumu: Prostat ve fil hastalığına,
basura, adet düzensizliğine çok iyi gelir
·
Dizlerin üstü ve altı, iç ve dış kısımları:
Diz ağrısı ve diz hastalıklarına, adet düzensizliğine, basur, varis, baldır ve
ayak yaralarına, mide, karaciğer, safra kesesi ve böbrek rahatsızlıklarına,
·
Baldırlar (arka kısmı): Yüksek tansiyon,
sedef, fil, idrar yolları ve böbrek hastalıklarına, baş ağrısına, baldır ve
ayak ağrılarına ve buralardaki yaralara,
·
Ayak bileği dış kısmı: Siyatik ağrılarına,
varis, gut ve fil hastalıklarına
·
Ayak bileği iç kısmı: Adet düzensizliği ve
basura çok iyi gelir.
·
İki
çukurdan yani ense çukuru ve bıngıldaktan (kafa tepesi çukuru), ha-camat
yapılmaz. Yapılırsa, unutkanlığa hatta deliliğe sebep olabilir.
·
Kafa
arkasından, ense çukurunun altından (boyun), kulak arkası bölgelerden sık
hacamat yapılmaz. Görmenin zayıflamasına sebep olabilir. Bu durumda hacamat ilk
2-3 defa 2 hafta ara ile, sonra ayda bir yapılabilir.
Bir insan bünyesine,
dayanıklılığına ve vücudunun kan oranının azlığına yada çokluğuna göre 1
yerinden, 4 yerine kadar aynı anda hacamat olabilir.
Hacamat "Tarama Hacamatı" şeklinde yapılacak ise sırayla yukarıdaki şekilde belirtilen bölgelerdeki noktalardan belirli aralıklarla hacamat yapılır.
HACAMAT (KUPA TERAPİSİ) KİMLERE YAPILMAZ?
·
Hacamat çok ihtiyar
ve zayıf kişilerde,
·
Kalp Yetmezliği
olanlarda,
·
Kalp pili takılmış
olan kişilerde göğüs hizasında yada yakın noktalardan
·
Bir yeri
kesildiğinde kanı durmayan kişilerde,
·
Hamilelerde,
·
Aşırı kansız
kişilerde
·
AİDS ve HİV taşıyanlara
·
Tansiyonu çok düşük
olan kişilerde
·
Küçük çocuklarda
·
Organ nakli
geçirenlere,
·
Diyaliz ve hemofili
hastalarına hacamat yapılmaz,
·
Karnı tok ve
abdestsiz olanlara hacamat yapılmaz.
·
Dinç ve kuvvetli
olanlar hariç, 60 yaşın üzerinde olup da hayatında hiç hacamat yaptırmamış
olanlara hacamat yapılmaz.
·
Adetli kadınlara da
hacamat yapılmaz. Sebebi:
o
1) Abdestsiz olduğu
için
o
2) Hacamat adet
kanamasını durdurur, kanamayla atılamayan kan, rahimde tıkanıklıklar
oluşturabilir.
·
Hamile kadınların
ve 12 aylık olana kadar çocukların, özel durumlar dışında hacamat yaptırmaya
ihtiyacı yoktur. Onlara sadece özel durumlarda hacamat yapılır. Örneğin: suni
sancı ve sezaryenle doğan çocuklara, beyin yapısında ve
fonksiyonunda bozukluk olan çocuklara, körlük ve şaşılık durumu olan çocuklara,
sezaryen veya herhangi bir ameliyat geçirmiş hamile kadınlara.
Aslında, eskiden yeni doğan bebeğe kuyruk sokumdan hacamat yapılırdı. Hacamatla, doğumda oluşabilen beyin ödemlerini omurganın sıvı dolaşımına çekerek, beynin çalışmasına rahatlık sağlanırdı. Belki bu sebepten eski çocuklar, bugünkü çocuklara nazaran daha rahat uyurdu, uslu, saygılı ve akıllı olurlardı.
Aslında, eskiden yeni doğan bebeğe kuyruk sokumdan hacamat yapılırdı. Hacamatla, doğumda oluşabilen beyin ödemlerini omurganın sıvı dolaşımına çekerek, beynin çalışmasına rahatlık sağlanırdı. Belki bu sebepten eski çocuklar, bugünkü çocuklara nazaran daha rahat uyurdu, uslu, saygılı ve akıllı olurlardı.
·
Düzenli olarak kan
sulandırıcı ilaçları kullanan hastalarda (ancak uzman olan haccam tarafından
yapılmalı)
·
Çok hassas ve
korkan kişilerde kanlı hacamat yerine kansız hacamat yada
kuru hacamat olarak bilinen kupa çekme uygulanabilir.
·
Eskiden oluşmuş
katarakta ve göz ameliyatından sonra kafa arkasına, ense çukurunun altına ve
kulak arkasına özel durumlar hariç hacamat yapılmaz,
·
Bu yasakların
bazıları hacamat olanı, bazıları da hacamat yapanı korur. Hepsi de ciddi,
önemli yasaklardır. Bu sebepten Hacamatı ehline yaptırmak gerekir.
·
İki çukurdan yani ense çukuru ve
bıngıldaktan ASLA hacamat yapılmaz.
·
Kafa arkasından, ense çukurunun altından
(boyun), kulak arkası bölgelerden sık hacamat yapılmaz.
ÇOCUKLARDA HACAMAT
Çocuklar için hacamat alt sınırı teorik
olarak 2 yaş olarak belirlense de Malezya Endonezya gibi müslüman ülkelerde 45
günlük bebeklere dahi uygulandığı, ve hacamat yapılan bebeklerde akıtılan 2-3
damla kan dahi gece ağlama ve huysuzluk kalktığını ve daha rahat uyuduklarını
belirten aileler çoktur.
Hacamatın en fazla fayda gösteren ve tesir edeni
çocuklara yapılanıdır. İranda Kermenşah Tıp Fakultesinde 1 - 10 yaş arası 4.000
denekten 3.000 çocuğa hacamat yapılmış ve araştırmalar neticesinde şu sonuçlar
ortaya çıkmıştır:
1- Hacamat yaptırdıktan sonra çocuklar çok daha az
soğuk algınlığına ve gribal enfeksiyon hastalıklarına yakalanıyor ve bağışıklık
sistemleri güçleniyor. Bu yetişkinler içinde geçerlidir.
2- Huysuzluk, hareket bozuklukları, asabiyet, agresif
ve ters hareketleri en aza inmektedir.
3- Hızlı büyüme, boy ve kilo artışı çocuklarda
görülmektedir.
4- Yemeğe karşı iştahları artar.
5- Çocuklarda ve ergenlerde konsantrasyonları artırıp,
öğrenmeleri, zekâları ve hafızaları güçlenir.
6- Ergenlikte cinsel yönden buluğa erme buhranını daha
müteadil kılar ve sakin bir şekilde seyretmesini sağlar.
7- Daha güzel ve mutlu bir yüz, cilt ve saç kazandırır.
8- En önemlisi ailelerin sürekli şikayet ettiği ne
verirsen beğenmeme veya huysuzluk diye tabir edilen sürekli mutsuz çocuklarda
çok tesirlidir.
9- Kafadan ve
kulak arkasından hacamat olan çocuklarda yaşıtlarına göre derse olan ilgileri
ve öğrenme hızında çok artış gözlenmiştir.
10- Kardeşleri
kıskanma veya oyuncakları paylaşmama gibi huysuzluklar tamamen kalktığı
gözlemlenmiş, yaşlarına göre daha olgun tavırlar sergiledikleri görülmüştür.
11- Altına ıslatma problemleri olan çocuklarda %92
oranında başarı gözlemlenmiştir. Bunlardan %83 oranı tamamen altına ıslatmayı
bırakmış, küçük bir oran ise çok az veya nadiren ıslatma huyu kalmıştır.
Hacamat
tek başına çocuklarda takriben 43 hastalığı kesin tedavi eder. (Bu hastalıklardan
bazılarının henüz kesin tedavisi bulunamamıştır). Örneğin: sinüzit, alerji,
iştahsızlık, gece altını ıslatma, boy kısalığı ve surattaki sivilceler gibi…
İSLAM
TIBBI VE HACAMAT / HACAMAT İLE İLGİLİ PEYGAMBER EFENDİMİZİN HADİS-İ ŞERİFLERİ
Müslümanların sosyal hayatını şekillendiren beş vakit namaz Miraç gecesi emredilmiştir. Ancak aynı gece Cenab-ı Hakk'ın huzurundan dönen Hz. Peygamber (s.a.v.) meleklerin ısrarlı bir tavsiyesine tanık olmuştur.
İbn
Abbas r.a., Rasulullah s.a.v.'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Miraç gecesi, hangi melek topluluğuna rastladıysam onlar bana; "Ey
Muhammed kan aldırmaya (hacamata) devam et ve ümmetine de bunu emret"
diyorlardı."
Ayrıca
başka bir Hadis-i Şerifte şöyle buyrulmaktadır:
Ebu
Hureyre'den (r.a.) rivayetle: "Sizin tedavi olduğunuz şeylerde hayırlı
olan biri varsa o da hacamattır"
Bu
emirlerden sonra İslam toplumları tedaviler arasında hacamata özel bir önem
vermiştir. Günümüze kadar ulaşan bu tedavi yöntemi çağdaş araştırmalara da konu
olmaktadır.
Peygamber
efdendimizin bir çok yerde durumun gerektirdiği oranda başından kan aldırdığı ,
ihtiyaç duyduğu kadarda vücudunun diğer yerlerinden kan aldırdığı sabit
olmuştur. Hacamatın faydalarını Peygamber Efendimiz (s.a.v.) o kadar geniş
anlatmıştır ki, ona eklenecek hiçbir şey yoktur. Bu konudaki hadislerin bir
kısmı şunlardır:
Kütübi sitte, Buhari ve benzeri Hadis-i Şerif Kitaplarından derlenenen Hacamat hakkındaki Hadis-i Şerifler aşağıda sunulmuştur:
Hadis
No 1203 - İbnu Abbâs (ra) demiştir ki: "Resûlullah (sav)
ihramlı iken hacamat oldu (kan aldırdı)." Buharî, Cezâu's-Sayd 11, Tıbb
12,15; Müslim, Hacc 88., (1203); Ebu Davud, Menâsik 36, (1835-1836); Tirmizî,
Hacc 22, (839); Nesâî, Hacc 92, (5, 193); İbnu Mâce, Menâsik 87, (3081).) Bu
metin Sahiheyn'in metnidir.
Buharî merhumun bir diğer rivayetinde: "Resûlullah (sav)) oruçlu iken hacamat oldu" denir. Yine Buharî'nin bir diğer rivayetinde: "(Resûlullah (sav)) ihramlı iken çektiği ağrı sebebiyle başından hacamat oldu" denir. Bir diğer rivayette: "Şakîka denen (başının ön kısmındaki) bir ağrı sebebiye, Lahyu Cemel adında Mekke yolu üzerindeki bir su başında, başının ortasından hacamat oldu" denir.
Buharî merhumun bir diğer rivayetinde: "Resûlullah (sav)) oruçlu iken hacamat oldu" denir. Yine Buharî'nin bir diğer rivayetinde: "(Resûlullah (sav)) ihramlı iken çektiği ağrı sebebiyle başından hacamat oldu" denir. Bir diğer rivayette: "Şakîka denen (başının ön kısmındaki) bir ağrı sebebiye, Lahyu Cemel adında Mekke yolu üzerindeki bir su başında, başının ortasından hacamat oldu" denir.
Hadis
No 1204 - Hz. Enes (ra) anlatıyor: "Resûlullah
(sav) ihramlı iken ayağının sırtından çektiği bir ağrı sebebiyle hacamat
oldu." Ebu Dâvud, Menâsik 36, (1837); Nesâî, Hacc 94, (5,194). Nesâî'nin
rivayetinde "..Maruz kaldığı incinme sebebiyle (ayağının sırtından hacamat
oldu)" denmiştir.
Hadis
No 1205 - Nâfi anlatıyor: "İbnu Ömer (ra) dedi ki:
"İhramlı kimse kaçınılmaz bir sebepten dolayı mecbur kalmadıkça hacamat
olamaz."
Hadis
No 3108 - Ebu Sa'id (ra) anlatıyor: "Resulullah (sav)
buyurdular ki: "Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak),
kusmak, ihtilam olmak.''
Hadis
No: 1217 Resulullah (sav) ihramlı iken hacamat oldu (kan
aldırdı). (Bu metin Sahiheyn'in metnidir.) Buhari merhumun bir diğer
rivayetinde: "[Resulullah (sav)] oruçlu iken hacamat oldu" denir.
Yine Buhari'nin bir diğer rivayetinde: "[Resulullah (sav) ihramlı iken
çektiği ağrı sebebiyle başından hacamat oldu" denir. Bir diğer rivayette:
"Şakika denen (başının ön kısmındaki) bir ağrı sebebiye, Lahyu Cemel
adında Mekke yolu üzerindeki bir su başında, başının ortasından hacamat
oldu" denir.
Hadis No: 1218; Resulullah (sav) ihramlı iken ayağının sırtından çektiği bir ağrı sebebiyle hacamat oldu. (Nesai'nin rivayetinde "...Maruz kaldığı incinme sebebiyle (ayağının sırtımdan hacamat oldu)" denmiştir.)
Hadis No: 1219; İbnu Ömer (ra) dedi ki: "İhramlı kimse kaçınılmaz bir sebepten dolayı mecbur kalmadıkça hacamat olamaz."
1264 nolu hadis:‘’Ümmü Seleme annemiz (Rasulallah SAV hanımlarından biri) Hacamat yaptırmak için Hz. Rasulallah Efendimizden (SAV) den izin istedi.Rasulallah (SAV) Efendimiz Ebu Taybe’ye emretti, Ümmü Seleme’ye Hacamat yap diye. (Ravi) dedi ki: Ebu Taybe, Ümmü Seleme’nin sütkardeşiydi herhalde. Ya da Ebu Taybe henüz ergen değildi.’’
Hadis No 2028- Câbir (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Ümmü Seleme (Rasulallah S.A:V Efendimiz Eşlerinden birisi) hacamat yaptırmak için Resulullah (s.a.v.)'den izin istemişti. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.) Ebu Taybe'ye Ümmü Seleme'den kan alma¬sını emretti.” [323]
Hadisi
Şerif No 2030- Abdullah İbn Abbâs (r.a)'tan rivayet
edilmiştir: “Rasulallah (s.a.v.) kan aldırdı. Kan alan kimseye ücretini ödedi
ve bur¬nuna da ilaç damlattı.”[325]
Hadisi
Şerif No (2054); İbnu Abbas der ki: "Resûlullah sav
Miraç gecesinde, meleklerden mürekkeb bir cemaate her uğrayışında:
"Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat olmalarını emret!"
derlerdi."
Tirmizi, Tıbb 12, (2054).
Tirmizi, Tıbb 12, (2054).
Hadisi
Şerif No 3110 - İbnu Abbâs (ra) anlatıyor:
"Resulullah (sav) ihramlı olduğu halde hacamat oldu. Keza oruçlu iken de
hacamat oldu."
Buhari, Savm 32, Tıbb 11; Müslim, Hacc 87, (1202); Ebu Dâvud, Savm 29, (2372, 2373); Tirmizi, Savm 61, (775, 776, 777).
Buhari, Savm 32, Tıbb 11; Müslim, Hacc 87, (1202); Ebu Dâvud, Savm 29, (2372, 2373); Tirmizi, Savm 61, (775, 776, 777).
Hadisi
Şerif No 3111 - Hz. Enes (ra) anlatıyor: "Biz
oruçlunun hacamat olmasını, sâdece bitap düşmesinden korkup terkettik."
Ebu Dâvud, Savm 29, (2375); Buhari, Savm 32.Tirmizi, Savm 24, (719).
Ebu Dâvud, Savm 29, (2375); Buhari, Savm 32.Tirmizi, Savm 24, (719).
Hadisi
Şerif No 3112 - İbnu Ebi Leylâ, Sahâbi bir zâttan
naklediyor: "Resulullah (sav) hacamat olmaktan, muvâsaladan (üst üste bir
kaç gün oruç açmamaktan) yasakladı. Ancak bunları Ashâbına haram kılmadı.
Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü, sen sahura kadar orucu devam
ettiriyorsun'' denildi de şu cevabı verdi:
"Ben sahura kadar uzatıyorum, zira Rabbim bana yedirip içirmektedir."
Ebu Dâvud, Savm 29, (2374).
"Ben sahura kadar uzatıyorum, zira Rabbim bana yedirip içirmektedir."
Ebu Dâvud, Savm 29, (2374).
Hadisi
Şerif No 3113 - Rafi' İbnu Hadic (ra) anlatıyor:
"Resulullah (sav) Şöyle buyurdulaı: "Hacamat ettiren de, hacamat eden
de orucunu açmıştır."Tirmizi, Savm 60, (774); Ebu Dâvud, Savm 28, (2367);
İbnu Mâce, Savm 18, (1679, 1680, 1681).
Hadisi
Şerif No 3121; Resulullah (sav) buyurdular ki: "Üç
şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam
olmak."
Hadisi
Şerif No 3123; Resulullah (sav) ihramlı olduğu halde
hacamat oldu. Keza oruçlu iken de hacamat oldu.
Hadis-i
Şerif No: 3124 Biz oruçlunun hacamat olmasını, sadece bitap
düşmesinden korkarak terkettik.
Hadisi
Şerif No: 3125; İbnu Ebi Leyla, Sahabi bir zattan
naklediyor: "Resulullah (sav) hacamat olmaktan, muvasaladan (üst üste bir
kaç gün oruç açmamaktan) yasakladı. Ancak bunları Ashabına haram kılmadı.
Kendisine: "Ey Allah'ın Resulü, sen sahura kadar orucu devam
ettiriyorsun" denildi de şu cevabı verdi: "Ben sahura kadar
uzatıyorum, zira Rabbim bana yedirip içirmektedir."
Hadisi
Şerif No: 3126; Resulullah (sav) şöyle buyurdular:
"Hacamat ettiren de, hacamat eden de orucunu açmıştır."
Hadisi
Şerif No 3801; Resulullah, dört şeyden dolayı
guslederlerdi: "Cenabet, cuma, hacamat, ölü yıkamak."
Hadisi
Şerif No 3973 - İbnu Abbas raüma anlatıyor:
"Resûlullah sav buyurdular ki: "Şifa üç şeydedir: Bal şerbeti, Kan
aldırma, Ateşle dağlama. Ancak ümmetimi dağlamaktan menediyorum." Bir
rivayette: "Balda, hacamat olmada şifa vardır." denmiştir." Buhari,
Tıbb 3.
Hadisi
Şerif No 3974 - Yine İbnu Abbas raüma anlatıyor:
"Resûlullah sav buyurdular ki: "Kendisiyle tedavi olduğunuz şeylerin
en hayırlısı sa'ut (burun damlası), hacamat (kan aldırma), ledûd (ağızdan
damlatma) ve meşiyy (müshil içmedir.)"
Tirmizi, Tıbb 9, (2048, 2049).
Tirmizi, Tıbb 9, (2048, 2049).
Hadisi
Şerif No 3977 - İbnu Abbas raüma anlatıyor:
"Resûlullah sav hacamat oldu ve hacamatı yapan doktora ücretini ödedi ve
ayrıca burun damlası da kullandı."
Hadisi
Şerif No 3983 - Ebu Keşbe el-Enmâri ra anlatıyor:
"Resûlullah sav başından ve iki omuzu arasından hacamat olur ve:"Kim
bu kandan akıtırsa, herhangi bir hastalık için, bir başka ilaçla tedavi olmasa
da zarar görmez!" buyururdu."
Ebu Davud, Tıbb 4, (3859); İbnu Mace, Tıbb 21, (3484).
Ebu Davud, Tıbb 4, (3859); İbnu Mace, Tıbb 21, (3484).
Hadisi
Şerif No 3985 - Tirmizi şu ziyadede bulunur:
"(Resûlullah sav) ayın onyedisinde, ondokuzunda ve yirmi birinde hacamat
olurdu."Tirmizi, Tıbb 12, (2052). Ebu Davud, Tıbb 11, (3871); Nesai, Sayd
36, (7, 210).
Hadisi
Şerif No 3984 - Hz. Enes ra anlatıyor: Resûlullah sav,
boynunun iki tarafındaki damarları ile iki omuzun arasındaki damardan hacamat
olurdu."
Ebu Davud, Tıbb 4, (3860); Tirmizi, Tıbb 12, (2052); İbnu Mace, Tıbb 21, (3483).
Ebu Davud, Tıbb 4, (3860); Tirmizi, Tıbb 12, (2052); İbnu Mace, Tıbb 21, (3483).
Hadisi
Şerif No 3986 - Sahiheyn'de gelen bir rivayette şöyle
denir: "Resûlullah sav hacamat olur, kimseye ücretinde zulmetmezdi."
Buhari, İcare 18; Müslim, Selam 77, (1577).
Buhari, İcare 18; Müslim, Selam 77, (1577).
Hadisi
Şerif No 3987 - İbnu Abbas raüma anlatıyor:
"Resûlullah sav buyurdular ki: "Haccm ne iyi kuldur; (fazla) kanı
giderir, beli hafifletir, gözü parlatır."
Hadisi
Şerif No 3988 - Ebu Bekre ra'tan anlatıldığına göre, bu
muhterem sahabi, ailesini salı günü hacamat olmaktan men ederdi. Derdi ki:
"Resûlullah sav buyurdular ki: "Salı günü kan günüdür. O günde bir
saat vardır, kan durmaz." Ebu Davud, Tıbb 5, (3862).
Hadisi
Şerif No 3990; Resulullah (sav) buyurdular ki: "Şifa
üç şeydedir: * Bal şerbeti. * Kan aldırma, * Ateşle dağlama. Ancak ümmetimi
dağlamaktan menediyorum." Bir rivayette: "Balda, hacamat olmada şifa
vardır" demiştir.
Hadisi
Şerif No 3991; Resulullah (sav) buyurdu ki:
"Kendisiyle tedavi olduğunuz şeylerin en hayırlısı sa'üt (burun damlası),
hacamat (kan aldırma), ledüd (ağızdan damlatma) ve meşiyy (müshil
içme)dir."
Hadisi
Şerif No 3994; Resulullah (sav) hacamat oldu ve hacamatı
yapan doktora ücretini ödedi ve ayrıca burun damlası da kullandı.
Hadisi
Şerif No 4000; Resulullah (sav) başından ve iki omuzu
arasından hacamat olur ve: "Kim bu kandan akıtırsa, herhangi bir hastalık
için, bir başka ilaçla tedavi olmasa da zarar görmez!" buyururdu.
Hadis
No: 4001; Resulullah (sav)'a boynunun iki tarafındaki damarlar ile
iki omuzun ortasındaki damardan hacamat olurdu.
Hadis
No: 4003; Resulullah (sav) hacamat olur, kimseye ücretinde zulmetmezdi.
Hadis
No: 4004; Resulullah (sav) buyurdular ki: "Haccam ne iyi
kuldur; (fazla) kanı giderir, beli hafifletir, gözü parlatır." İbnu Abbas
der ki: "Resulullah (sav) Mi'rac gecesinde, meleklerden mürekkep bir
cemaate her uğrayışında; "Hacamat olmaya devam et! Ümmetine de hacamat
olmalarını emret!" derlerdi."
Hadis
No: 4005; Kendisinden anlatıldığına göre, bu muhterem
sahabi, ailesini salı günü hacamat olmaktan men ederdi. Derdi ki:
"Resulullah (sav) buyurdular ki: "Salı günü kan günüdür. O günde bir
saat vardır, kan durmaz."
Hadisi
Şerif No 5144 - İbnu Abbas raüma anlatıyor: "Resûlullah
sav hacamat oldu ve haccama ücretini verdi. Eğer bu (hacamat ücreti) haram
olsaydı vermezdi. Ayrıca efendisine konuştu, o da vergisini hafifletti."
Hadisi
Şerif No ; 5168; Resulullah (sav) hacamat oldu ve haccama
ücretini verdi. Eğer bu (hacamat ücreti) haram olsaydı vermezdi. Ayrıca
efendisine konuştu, o da vergisini hafifletti.
Hadisi
Şerif No 5626 - Yine Ebu Hureyre ra anlatıyor: "Ebu
Hind, Resülullah'ı bıngıldak kısmından hacamat etmişti. Aleyhissalatu vesselâm:
"Ey Beni Beyâza, Ebu Hind'i evlendirin, onunla evlenin!" buyurdu ve şunu ilave etti: "Eğer tedavi için başvurduğunuz şeylerin birinde hayır varsa bu hacâmattır.”
"Ey Beni Beyâza, Ebu Hind'i evlendirin, onunla evlenin!" buyurdu ve şunu ilave etti: "Eğer tedavi için başvurduğunuz şeylerin birinde hayır varsa bu hacâmattır.”
Hadisi
Şerif No 6630 - Hz. Ali (R.a) anlatıyor: "Resulullah
(S.a.v) hacamat oldu ve bana emretti, ben de hacamat yapan zatın ücretini
ödedim."
Hadisi
Şerif No 6631 - Ukbe İbnu Amr (R.a) anlatıyor: Resulullah
(S.a.v) hacamat edenin (bu işten) kazancını yasakladı."
Hadisi
Şerif No 6484 - Hz. Ebu Hureyre ra anlatıyor:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Hacamat yapan da
yaptıran da orucunu bozmuş olur."
Hadisi
Şerif No 6996 - Hz. Enes ra anlatıyor: "Resûlullah sav
buyurdular ki: "Mirac sırasında yanlarından geçtiğim her cemaat bana mutlaka
"Ey Muhammed! Ümmetine hacamat olmalarını emret!" demiştir."
Hadisi
Şerif No 6997 - Hz. Ali ra anlatıyor: "(Bir gün)
Cebrail Resülullah aleyhissalatu vesselam'a, Ahdaayn (boynun iki tarafındaki
damar) hizasından ve kâhilden (iki omuzun arası) hacamat olma emrini
getirdi."
Hadisi
Şerif No 6998 - Hz. Câbir ra anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalâtu vesselam (bir keresinde) atından bir hurma kütüğü üzerine düşmüş
ve ayağı çıkmıştı."Râvi Vekî' der ki: "Yani Resülullah aleyhissalatu
vesselâm, bir incinmeden dolayı ayağının üstünden hacamat ettirmiştir."
Hadisi
Şerif No 6999 - Hz. Enes ra anlatıyor: "Resülullah
aleyhissalatu vesselâm buyurdular ki: "Kim hacamat olmak isterse, ayın 17
veya 19 veya 2l'ini arasın. Sakın, kan fazlalaşmak suretiyle birinize galebe
çalıp onu öldürmesin."
Hadisi
Şerif No 7000 - İbnu Ömer ra. (azadlısına): "Ey Nâfi
bana kan galebe çaldı, benim için bir haccâm getir, getireceğin haccâm genç
olsun, yaşlı veya çocuk olmasın" dedi. Devamla İbnu Ömer dedi ki:
"Ben Resülullah aleyhissalatu vesselam'ın: "Aç karnına hacamat olma
idealdir, (onda şifa ve bereket vardır) aklı artırır. Hafızayı güçlendirir.
Hafız olmak isteyenlerin hıfzetme kabiliyetini artırır. Hacamat olmak isteyen Allah'ın
adıyla perşembe günü hacamat olsun. Cuma, cumartesi, pazar günlerinde hacamat
olmaktan kaçının. Pazartesi ve Salı günü de hacamat olunuz. Çarşamba günü
hacamat olmaktan kaçının: Çünkü o, Eyyub aleyhisselâm'ın belaya düştüğü gündür.
Cüzzâm ve alaca hastalığı da sadece çarşamba günü veya çarşamba gecesi zuhur
eder" dediğini işittim."
Kaynaklar: Gerçek Tıp Yitik Şifanın İzinde/ Aidin Salih
http://www.hacamat.com/-3-62-hacamatin-genel-faydalari.html
http://www.sondakika.com/haber/haber-mirac-ta-emredilen-tedavi-hacamat-3711651/