27 Eylül 2012 Perşembe

Hikayelerle 365 Gün Güzel Davranış

Muhammed Yusuf' umun bu güne kadar en  çok sevdiği kitap. Her akşam uyumadan önce kitabını alır yanıma gelir ve "Anne bana Tarık okusana.." der. Küçüğümüz Enes ise "okuma okuma!" diye bağırır. Eğer okumaya başlarsak oda vızıldamaya başlar, sinirlenir, küser, bağırır, bazen kitabı elimden almaya çalışır.. Bu arada birkaç sayfa okuduysak kar sayarız; okuyamadıysak ta babamızın Enes' le ilgilenmesini veya uyumasını beklemek zorunda kalırız..
Enesin bu kitabı okurken  bizi dinlediğini hiç görmedim. Hep "okuma okuma" diye bağırışı kalmıştır aklımda. Geçen gün üçümüz bir kitapçıya gittik. Orda çocuk kitaplarına bakıyoruz Muhammed' le. Enes yukarıki rafta bu kitabı görmüş ve heyecanla beni çağırıyor, yanına gittim heyecanla bağırıyor, parmağıyla kitabı işaret ediyor: "Anne Tarık!!!!! Anne Tarıkkk!!!" O kadar hoşuma gitti ve mutlu oldum ki anlatamam.. Dinlemez gibi görünse de demekki dinliyor, duyuyor ve algılıyor... Tabiki bu şekilde O' nunda kelime hazinesi genişliyor.

Malesef Tarık' ımız bitmek üzere.. Biz yeni kitaplara yelken açacağız ama bakalım Muhammed hayatında bir başka kitabı bu kadar sevip benimseyebilecek mi yoksa bu kitap onun için hep özel mi kalacak? Bunu zaman gösterecek...

Kitap çok güzel. Her sayfada çocuklara olumlu davranışlar kazandırmayı amaçlayan kısa hikayeler var. Kitabımızın kahramanı Tarık adında ilkokula giden bir çocuk.. Tarık ve ailesinin günlük yaşamında; çocukların doğru davranışlarını öğreniyoruz. Kitabı okul öncesi ve özellikler ilkokul çağındaki çocuklara tavsiye ediyorum..








Harfleri bulmaca oyunu:)

5 ve 2,5 yaşındaki oğullarımla akşamları yeni oyunlarımız:
Harfin geçtiği eşyaları bulmaca !!!!
Birbirimize soruyoruz; mesela "O" ile başlayan ve içinde O harfi geçen herşey. Bir onlar söylüyor bir ben:) Odun, Dolap, Oyuncak...At:)))
At değil.. Onda AAAA var. 
Sıra A ya geçiyor..
Çok eğleniyoruz, hem düşünüyorlar, hem sesleri öğreniyorlar..

Çocuklarımıza Nasıl Davranmalıyız??

Hemen her ebeveynin aklındaki sorudur: "Çocuklarımıza nasıl davranmalıyız?" Her pedagog farklı bir şey söyler, annanne, babanne, dedeler, komşular farklı bir şey söyler.. Kimse kimsenin çocuk eğitim yöntemini beğenmez ve anne babalar bir süre sonra bocalamaya başlar.. Birinden duyduğu bir yöntemi uyguladıktan sonra çocukta olumsuz bir davranışla karşılaşsa "acaba yanlış mı yapıyorum" der, hemen düşünmeye başlar "acaba şöyle mi davransam, yoksa böyle mi.."

Oysa günümüzde hemen hemen herkesin unuttuğu, çocuk eğitiminde kadim ve doğru bir davranış yöntemi vadır : Hissiyata göre davranış..

Hissiyata göre davranış nedir??

Hissiyata göre davranış; çocuğu hissedebilmek, çocuğun o anki duygu dünyasına göre çocuğu algılayabilmek ve ona göre tepki vermektir. Burda anne ve babanın his dünyası da çok önemlidir. Yani çocuğun bir zamanki davranışına verilen tepki ile başka bir zamanki aynı davranışına verilen tepki farklı olabilir. Bu nedenle anne babalar çocuğa davranışlarında katı kurallar koymamalı, çocuğa davranışlar ve verilen tepkiler, çocuğun  ve eebveynin o anki psikolojisi ve his dünyasına göre şekillenmelidir. Çocuğunuz aynı nedenden dolayı ağladığında bazen kucağınıza alıp onu teselli etmeniz, bazen ise ağlamalarına kayıtsız kalmanız gerebilir.. Bunu karar verecek olan anne ve babadır. Fakat ebeveynin doğru kararı verebilmesi için mutlaka çocuklarını gözlemlemesi ve çocuklarını tanınması gerekir.

Bir çocuğu en iyi tanıyan onun anne ve babasıdır. Tabiki konu uzmanlarından görüş almalı, pedagogları takip etmeliyiz ama bundan ziyade kendi ailemize ve çocuğumuza yönelmeli ve işe öncelikle aile ve çocuklarımızı tanıyarak başlamalıyız.. Her çocuk farklıdır, her çocuk özeldir.. Bu farklılığı ve özelliği en çok hissedecek kişiler ise ebeveynlerdir. Bu nedenle çocuklarımıza odaklandığımızda, onların his dünyalarına girdiğimizde bambaşka bir alemde olacağız.. Bu alemi yakından tanıdıkça çocuklarımıza bakışımız değişecek, onların  o anki davranışlarının, ağlamalarının, sessizliklerinin, hırçınlıklarının esas sebeplerini öğreneceğiz ve bizler de ona göre davranacağız..
 
Evet anne babalar olarak katı kurallar olmamalı hayatımızda. Çünkü insan hisseden, duyumsayan bir varlıktır ve bir zaman bir olaya sevinirken, başka bir zaman aynı olay için üzülebilir.. Bizler nasıl yaşamda tek bir çizgi üzerinde ilerleyemiyorsak çocuklarımızdan da aynı şeyi beklememeli, onları kalıba sokmaya çalışmamalıyız. İdeallerimiz, hedeflerimiz olabilir ama çocuğa davranışta çocuğun o anki ruh halini esas alıp, tepkilerimizi ona göre vermeliyiz ki hayal kırıklıkları yaşamayalım...

Anne baba olarak; her şeyden önce bir insan olarak ailemize, çevremize, çocuklarımıza karşı hislerimizi açığa vurmaktan çekinmeleyelim.. Şımarırlar diyerek sevgimizi, ilgimizi göstermekten korkmayalım.. Velevki sevgiden şımaran bir insan, duygusal açlık çeken bir insandan mutlaka daha az tehlikelidir!

Eğer çocuğumuz bir yanlış yaptığında ve ona tepki verdiğinizde ağlıyorsa, size boynu bükük bakıyor ve size ihtiyacı olduğunu gösteriyor ve sizin içimizdeki ses şiddetle ona sarılmayı, kucaklamayı, teselli etmeyi istiyorsa; bırakın kuralları, bırakın cezaları, bırakın AMA' ları ve ona sarılın... Sadece hislerinize göre davranın.. Çünkü hisler yanılmaz ve insanın insan yapan şeydir hissetmek...

21 Eylül 2012 Cuma

Cuma Günü Yapılacaklar

Cuma, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bilhassa Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır.
Allahü teâlâ, Cuma gününü Müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma suresi sonundaki âyet-i kerimede mealen;
 
“Ey iman etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezanı okunduğu zaman, hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz. Alış verişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size, başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızk bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hatırlayınız ki, kurtulabilesiniz!” buyuruldu.
 
Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır. İsteyen camide kalıp, namaz, Kur'an-ı kerim, dua ile meşgul olur. (Riyadun-nasıhin)
 
Cuma günleri duanın kabul olacağı bir an vardır. Bu an, hutbe ile Cuma namazı içindedir diyenler çoktur. Hutbe dinlerken, dua kalbden olur. Ses çıkarmak caiz değildir. Bu an her şehir için başkadır. Cuma günü, gecesinden daha kıymetlidir. Gecesinde veya gündüzünde Kehf suresini okumak çok sevaptır. (Tefsir-i Mazheri). Ayrıca Cuma günleri Kehf suresini okuyanlar Allah’ ın izniyle bir sonraki Cumaya kadar Deccalin şerrinden emin olurlar..
 
Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleri ile tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bugün kabir azapları durdurulur. Bazı âlimlere göre, müminin azabı artık başlamaz. Kâfirin Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyamete kadar sürer. Bugün ve gecesinde ölen müminler kabir azabı görmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselam Cuma günü yaratıldı. Cuma günü, Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir. (Seadet-i Ebediyye)

Günlerin efendisi Cuma,
Ayların efendisi Muharrem,
Ağaçların efendisi Sedir ağacı,
Dağların efendisi Tur-i Sina,
Habeşlilerin efendisi Bilal,
İranlıların efendisi Selman,
Sözlerin efendisi Kuran,
Kuran’ın efendisi Bakara,
Bakara Suresinin efendisi Âyet-el-Kürsi’ dir.


HADİS-İ ŞERİFLERLE CUMA GÜNÜNÜN ÖNEMİ:   
Ø Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer. [İmam-ı Gazali]
Ø Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de Cuma günü ve gecesinde işlenilenden kötüsü yoktur. [Ramüz]
Ø Cumadan faziletli bayram yoktur ve o günkü iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki bin rekattan efdaldır. [Deylemi]
Ø Cuma, fakirlerin haccıdır ve müminlerin bayramıdır ve gök ehlinin bayramıdır ve Cennette de bayram günüdür. Günlerin en iyisi, en şereflisi Cumadır. [Ey Oğul İlmihali]
Ø Cuma günü iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin menbaıdır. [Ey Oğul İlmihali]
Ø Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine, kıyamete kadar her gün, o kadar sevap verilir ki, adedini Allahü teâlâ bilir. [Ey Oğul İlmihali]
Ø Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir. [Taberani]
Ø Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur. [Tergib]
Ø Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür. [Şira]
Ø Cuma günü sabah namazından önce, üç kere Estağfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın, kendinin ve anasının ve babasının bütün günahları af olur. [Tergib-üs-salat] (Kul haklarını ve kazaya kalan farzları ödemek ve haramlardan vazgeçmek şarttır.)
Ø Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cumayı farz kıldı. Adil veya zalim bir imam, başkan zamanında küçümseyerek veya inkâr ederek Cumayı terk edenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun namazı, zekatı, haccı, orucu ve hiçbir ibadeti kabul olmaz. [İbni Mace]
Ø Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır. [Ebu Davud, Hakim]
Ø Bir Müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları af olur ve her adımı için sevap verilir. [Riyadun-nasıhin]
Ø Özürsüz üç Cumayı kılmayanın kalbi mühürlenir, yani iyilik yapamaz olur. [Hakim]
Ø Cuma namazı kılmayanın kalbi mühürlenir, gafil olur. [Müslim]
Ø Cuma namazı yolunda ayakları tozlanana Cehennem ateşi haramdır. [Tirmizi]
Ø Cuma namazından sonra, 7 defa ihlas ve muavvizeteyn (kul euzüler) okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur. [İbni Sünni]
Ø Cuma günlerinde bir an vardır ki, müminin o anda ettiği dua red olmaz”. Bazıları, bu an, ikindi ile akşam ezanları arasındadır, demiştir. (Riyadun-nasıhin)
Ø Cumartesi günleri Yahudilere, pazar günleri nasaraya verildiği gibi, Cuma günü, Müslümanlara verildi. Bugün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır. [Riyadun-nasıhin]
Ø Musa aleyhisselam dedi ki: Ya Rabbi! Bana cumartesi gününü verdin, Muhammed aleyhisselamın ümmetine hangi günü vereceksin? Onlara Cuma gününü vereceğim, buyuruldu. İlahi! Cuma gününün kıymeti ve sevabı ne kadardır diye sordu. Ey Musa! Cuma günü yapılan bir ibadete, cumartesi günü yapılan yüz bin ibadet sevabı vardır, buyuruldu. Bunun üzerine Musa aleyhisselam, ya Rabbi! Beni Muhammed aleyhisselamın ümmetinden eyle diye dua eyledi.) [Ey Oğul İlmihali]
Ø Kur'an-ı kerimde Cuma gününü bildiren âyet-i kerimeyi getirince, Cebrail aleyhisselam dedi ki, Ya Muhammed (SAV)) Musa aleyhisselamın ümmeti eğer Cuma gününün kıymetini bilselerdi buzağıya tapmaktan, Yahudi olmaktan kurtulurlardı. İsa aleyhisselamın ümmeti de bilselerdi Hıristiyan olmaktan korunurlardı. (Ey Oğul İlmihali)
 
CUMA GÜNÜ YAPILACAKLAR:
Ø  Cumayı perşembeden karşılamalı. Perşembe ikindiden sonra istiğfar etmeli. Kur’an-ı kerim ve Yasin suresini okumalı. Bir hadis-i şerifte, (Cuma  gecesi Yasin suresini okuyanın günahları affedilir) buyurulmaktadır. (İsfehani)
Ø  Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Ayet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür.
Ø  Abdullah bin Ömer buyurdu ki: Hâceti olan bir kimse çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri oruç tutsun. Cuma günü temizlenip namaza gitsin. Az veya çok sadaka versin. Namazdan sonra şu duâyı okursa Allahü teâlâ’nın izni ile duâsı kabûl olur :Allahümme innî es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hû. Âlimül ğaybi veşşehâdeti hüverrahmânürrahîm. Ve es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hüvel hayyül kayyûm. Lâ te’huzühû sinetün ve lâ nevm. Ellezî meleet azametühüsse-mâvâti vel arde. Ve es’elüke bismike bismillâhirrahmânirrahîm. Ellezî lâ ilâhe illâ hüve ve anet lehül vücûhü ve haşe’at lehül ebsâru ve veciletil kulûbü min haşyetihi en tusalliye alâ Muhammedin ve en tu’tînî hâcetî, diyerek hâcetini söylemelidir.
Ø  Cuma gecesi ehli ile gusletmeli. Peygamber efendimiz, “Cuma günü gusledenin günahları affolur” buyurmaktadır. (Taberani)
Ø  Cuma günü sabah namazından önce, üç kere Estağfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın, kendinin ve anasının ve babasının bütün günahları af olur. [Tergib-üs-salat] (Kul haklarını ve kazaya kalan farzları ödemek ve haramlardan vazgeçmek şarttır.)
Ø  Cuma namazı için gusletmek, güzel koku sürünmek, yeni, temiz giyinmek, saç, tırnak kesmek sünnettir. Tırnakları Cuma namazından önce veya sonra kesmek sünnettir. Namazdan sonra kesmek efdaldir. (Dürr-ül-muhtar)
Ø  Hadis-i şerifte, “Cuma günü tırnak kesmek şifaya sebeptir” buyuruldu. (Ebuş-şeyh)
Perşembe günü de tırnak kesilebilir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:  “Ya Ali, tırnak Perşembe günü kesilir. Cuma günü de, koku sür ve yeni elbise giy.” [Deylemi]
“Cumaya perşembe gününden hazırlanın!” [Hatib]
Ø  Her müslüman, Cuma günü yıkanmalı, misvaklanmalı ve güzel koku sürünmelidir. [Buhari]
Ø  Az da olsa sadaka vermeli. Çoluk çocuğunun nafakasını bol vermeli.
Ø  Cuma günü duanın kabul olduğu vakti bulmak için hep ibadet etmeli.
Ø  Ana babanın ve evliyanın kabirlerini ziyaret etmeli. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:  “Ana-babasının kabrini, Cuma günleri ziyaret edenin günahları affolur. Haklarını ödemiş olur.” [Tirmizi]
Ø  Cuma günü sevinmek, herhangi bir müslümanın Cumasını tebrik etmek iyi olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Cuma günü, kuşlar ve vahşi hayvanlar birbirine "Selamün aleyküm, bugün Cuma günüdür" derler. [Deylemi]
Ø  Cuma namazına erken gitmeli, ilk safta yer almalı. Namaz kılanın önünden geçmemeli. Hatip minbere çıkınca, konuşmamalı.
Ø  Cumâ namazından sonra şu duâyı okumak müstehabdır: Allahümme yâ ganiyyü, yâ hamîdü, yâ mübdiü, yâ mu’îdü, yâ rahîmü, yâ vedûd. Eğninî bihalâlike an harâmike ve bifadlike ammen sivâke (Ey Ganî, Hamîd, Mübdi, Mu’îd, Rahîm, Vedûd olan Allahım. Beni halâl ettiklerinle iktifâ ettir, haramlara düşürme. Fadlınla, ihsân ederek beni Senden başkasına muhtâc etme) demektir. Bu duâya devam edenleri Allahü teâlâ başkalarına muhtâc etmez ve ummadığı yerden rızıklandırır.
Ø  Cuma namazından sonra, 7 defa ihlas ve muavvizeteyn (kul euzüler) okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, belâdan, kötü işlerden korur.
Ø  Cuma günü çok salevat-ı şerife getirmeli. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki: (Cuma günü 80 salevat getirenin, 80 yıllık günahı affolur.) [Dare Kutni]
Ø  Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir. [Taberani]
Ø  Kehf Suresi'ni, cuma gecesi ve gündüzü okumanın çok faziletli olduğuyla ilgili hadisler vardır. Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.) [Tergib]
Ø  İkindiden sonra, seccade üzerinde elinden geldiği kadar, (ya Allah, ya Rahman, ya Rahim, ya Kavi, ya Kadir) demeli, sonra dua etmelidir.
Ø  Cuma günü hangi vakitte bu dua okunarak duada bulunulursa, maşrıkla mağrib(doğu-batı) arasında her ne şey istenilirse istenilsin,duası kabul olunur :  "La ilahe illa ente ya hannanü ya mennanü ya bedias semavati vel erdı ya zel celali vel ikram."






En sevdiğim hafızlardan Ebubekir Şatıri’ den Kehf Suresi; buyurun:



Ebubekir Şatıri’ den Cuma Suresi; buyurun:


Ebubekir Şatıri’ den DuhanSuresi; buyurun:


RABBİM DUALARIMIZI KABUL, AMELLERİMİZİ MAKBUL EYLESİN İNŞ..
HAYIRLI CUMALAR..


Sünnete göre namaz sonrası tesbihatlar için tıklayınız.

20 Eylül 2012 Perşembe

Heyecan İçindeyim..

4 Aralıkta eğer kısmetse Almaya'ya gidiyoruz. Henüz vizeye başvurmasak ta biletlerimizi şimdiden aldık. Eşim BTÜ ' de 1 yıllığına post doc yapacak; ben de full time annelik:))

İlk yurt dışı tecrübem olmamasına rağmen çok ama çok heyecanlıyım.. İlk defa uzun süreli bir ayrılış olacak benim için.. Kuzucuklarımla ilk defa bu kadar uzun süreli bir birliktelik olacak, ilk defa bu kadar uzun süre baş başa kalacağız.. Ve ben bu nedenle çok ama çokk heyecanlıyım..

Berlin' de tanıdığımız hiç kimse yok. Ama şu internet sağolsun ki her yer sanki ayağının ucunda.. Yine facebooktan bir tevafuk eseri tanıştığım ve güzel bir dostluk kurduğum Sevgili Tuba' mın meğerse Almanya' da çok yakın kardeşim dediği bir arkadaşı varmış.. Şu an Berlin' de olmasa da hep orda yaşamış ve yaza doğruda Berlin' e taşınacak.. Evet Tuba vesilesiyle tabıştığım ve gitmeden bana her konuda fikir veren, beni yönlendirem sevgili Mina' m var şimdiden. Allah razı olsun sorduğum her soruya bıkmadan, usanmadan cevap veriyor.. Berlin' de birkaç kişiye dah aulaştık. Ev kiralamak büyük mesele.. Hele oraya gitmeden burda net başında kirlamak daha da büyük mesele!! Hele birde bizim gibi Almancanız yoksa.. Herşeyin hayırlısı...

İçimde büyük bir sevinç ve heyecan var.. Yaptığım tüm hazırlıklardan keyif alıyorum.. Rabbime tekrar tekrar şükrediyorum.. İnşallah herşey güzel olacak.. 1 yıl çocuklarımla gezeceğiz, eğleneceğiz.. Hergün birlikte olacağız, güleceğiz, güleceğiz.. Tüm hayallerime, tüm dileklerime inşallah diyorum ve bana bu imkanı veren Rabbime hamdediyorum, şükrediyorum...

Umarım hayat hepimizin karşısına güzellikler çıkarmaya devam eder.. AMİN!!

Pasaport işlemlerimiz..

Sayıların İçlerini Doldurma

Bir akşam üstü herkese sevgilerle merhaba diyorum..
Bugün Matematiğe Merhaba diyoruz.. Yaptığımız herşeyi malesef paylaşamıyorum.. Aslında resimleyip paylaşmak istediğim o kadar çok şey var ki :)) Malesef zamanım çok kısıtlı oluyor.. İnşallah zaman içinde karınca kararınca yaptığımız ev okulu çalışmalarını peyper pey paylaşma imkanı bulurum...

17 Eylül 2012 Pazartesi

Kuran Eğitimi: Bölüm1- (Elif Be)

Her işin başı Bismillah...
Bismillah diyerek başlıyorum EV OKULU çalışmamıza..
Muhammed Yusuf' um Kasım ayında 5 yaşını bitirecek inş..
Bu yıl Muhammed' im için özellikle "Değerler Eğitimi" ve Matematik başta olmak üzere bir kaç konuda ev okulu çalışması yapmak istiyorum..
Değerler Eğitiminde ilk olarak harflerin tanıtılması ile başlayacağız inş.. 
Bu hafta Elif ve Be harflerini öğreneceğiz..
Bunun için birkaç çizim çalışması yaptım.
Aslında evde bu konu ile ilgili birkaç kitabımız vardı ama tam olarak aradığım tarzda değildi..  Aşağıda çalışmalara ait resimler var..













14 Eylül 2012 Cuma

Kış Mevsiminde Çocuklarınızı Hastalıktan Koruyun


Değerli anneler; uzun deneme ve tecrübeler sonucu ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında, mevsim geçişlerinde çocuklarınızı ve sizi hastalıktan koruyacak bazı formülleri sizinle paylaşmak istiyorum..

Kış mevsiminde hastalık önleyici ve tedavi edici formüller:

1-Bitki Çayı içine limon, zencefil ve bal:

Nane,   Kekik ve Çörekotu  bir taşım kaynatılır ve hemen ocaktan indirilir. Ilıyınca içine limon sıkılır ve bir tutam toz zencefil (zencefil suyu da olabilir) atılır. Eğer öksürük varsa tarçında (en çok 1 çay kaşığı) ilave edilir. Son olarak çaya BAL katılır ve karıştırılarak içilir.

Bu çayın içindeki limon, zencefil ve bal üçlüsü bağışıklık sistemini güçlendirmede  çok tesirlidir. Her sabah kahvaltıda çocuklarınız ve kendiniz bu çaydan içerseniz vücudunuz hastalıklara karşı direnç kazanacaktır.  

Bu çaya 15 gün devam edilebilir. Ben etkisinin kaybolmaması için 15 gün sonra ıhlamura geçiyorum. Ihlamuru kaynatıp içine yine limon, zencefil ve bal ilave ediyorum. Başka bitki çayları içine de aynı şekilde limon, zencefil ve bal katılarak içilebilir.
15 gün veya keyfimize göre dönüşümlü olarak bir kış boyunca bu çaylara devam ediyoruz…


2-    Bal+Zencefil Karışımı:

Küçük bir kaseye yeterli miktar bal döküyorum. Üzerine de 1 tatlı kaşığı toz zencefil ilave ediyorum. İyice karıştırıyorum. Bazen bu karışıma çörekotu; hatta varsa dövülmüş çörekotu ilave ediyorum. Bu bal ve zencefil karışımı; her türlü soğuk algınlığında ve özellikte bronşitte vazgeçilmez bir ilaçtır.
-          Diyelim ki oğlumun burnu akmaya başladı. Hemen gün içinde birkaç kaşık bal+zencefil veriyorum; bir gün sonraya Allahın izniyle bir şey kalmıyor. Çocuk hemen toparlıyor..

-          Mevsim geçişlerinde mutlaka haftada 2-3 gün günde 1-2 kaşık bu bal+zencefilden çocuklara veriyorum. Bu şekilde bağışıklık sistemleri güçleniyor ve hastalığa yakalanma ihtimali en yüksek olan zamanları dirençli atlatıyoruz elhamdülillah..

-          Çocuklar hastalandığında (soğuk algınlığı, boğaz enfeksiyonu, grip vb.) mutlaka bu karışıma 1 hafta veya ara ara 10-15 gün devam ediyorum.. Günde 2-3 tatlı kaşığı içiriyorum..

-          Bronşit tedavisinde ise bal+zencefil olmazsa olmaz bir metoddur. Akciğerlerdeki balgamı söker ve vücuttan atılmasına yardımcı olur..

3-    Bağışıklık güçlendirici tarif: 
- 1  bardak normal suya (çeşme suyu ısısında)

-   1 limon sıkılır ve suyu ilave edilir.

-   1 yemek kaşığı taze zencefil suyu ilave edilir. (taze zencefilin küçük bir parçası kesilir, rendelenerek, elde iyice sıkılır ve suyu çıkartılır.)

-    1 yemek kaşığı bal ilave edilir.

Bu karışım sabah aç karna içilir. En az 20-30 dakika sonra kahvaltı yapılır.
Bu karışım bağışıklık sistemini güçlendirmek için tam anlamıyla bir iksirdir.

 3 ay devam edilebilir. Zaten içtiğiniz birkaç gün içinde kendinizde müthiş bir dinçlik hissedeceksiniz. Bu karışım tüm kış boyunca Allahın izniyle sizi hastalıklardan korur. 
Çok sık hasta olan çocuklarda 3 ay devam edilirse bağışıklık sistemi müthiş güçlenir. Ben çocuklarıma bunu direk içirmek yerine nane-kekik kaynatıp içine ilave etmeme rağmen ( ki taze zencefil yerine tozunu koydum) tüm kışı hasta geçiren çocuklar elhamdülillah bütün kış belki 1-2 kere hastalandılar. Onları da hiç ilaçsız yine bal ve zencefille atlattık..


SAĞLIKLI VE SIHHAT DOLU BİR KIŞ GEÇİRMENİZ DİLEĞİYLE..

Not: Karışımımlarıma artık ısırgan otunu da ekliyorum..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...